Yeni Yıla Girerken

Yıllardır, yılbaşından birkaç gün önce arkadaş grubumuzla yeni yıl kutlaması yapıyoruz.  Bunu da gerçekleştiren hep aynı arkadaşımız.  Artık onda toplanmak bir gelenek halini aldı.  Dün akşam da yine onda toplanarak yeni yılı kutladık.  Çok güzel bir sofra hazırlayarak, güzel çeşitlerle bizi her zamanki gibi çok güzel ağırladı. Kendisi iç mimar, kızı da mimar. Sanatsal yönleri çok kuvvetli olduğundan yemeklerin sunumları da tablo gibi oluyor.  Kısacası çok güzel bir gece geçirerek yeni yılı karşılamaya hazırlandık.

Oya ile 48 yıl önce sınıf arkadaşı olarak başlayan arkadaşlığımız, hala eşlerimiz ve çocuklarımız ile birlikte devam etmekte. Dün akşam da diğer sınıf arkadaşlarımız ve eşleri ile birlikte büyük bir aile olarak yeni yıla başlamaya hazırlandık.  Hep birlikte daha nice güzel yıllara diyorum.......

Oya arkadaşımızın kızı Zeynep ile yeni bir web sayfası var.  Daha bir ay kadar olmuş başladıkları.  Anne kız blogcuların yeni sayfasını kutluyorum.  Bol yazılı, bol takipçili ve uzun ömürlü olması dileklerimle...
www.oyazeynep.com adresini ziyaret etmeyi unutmayın.........www.facebook.com/oyazeynep ile facebook'tan da takip edebilirsiniz.

Yeni Yıla hazırlanan Bağdat Caddesinden birkaç görüntü.....

 Her zamanki gibi Vakko binası yine ışıl ışıl.

Güzel Bir Program...

Dün gece, daha doğrusu bugünün ilk saatleri demek gerek!!! CNN Türk'te çok güzel bir program vardı. Enver Aysever'in Aykırı Sorular programı Fazıl Say ile gece yarısı yerini aldı.  Bu güzelim program neden gecenin o saatinde yayınlandı kim bilir!!! Saat 01:45 gibi bitti.  Kulaklarımızın pası gitti ve harika bir müzik ziyafeti çektik.  Sadece Fazıl Say değil, Serenad Bağcan ve Çağ Erçağ da vardı programda.

Başarılarını anlatmaya kelimeler yetmiyor.  İzlemek gerek.

Bu programın gündüz saatinde, ya da akşam prime time'da tekrar yayınlanmasını dilerim.  Kanalı da arayıp bu görüşümü bildirdim.  Umarım dikkate alırlar.  Bu büyük sanatçılara sahip olduğumuz için çok gurur duyuyorum.

Üçünü de hem kutluyorum, hem de çoook teşekkür ediyorum.  İyi ki varlar.  Tabi onlarla bu programı yapan Enver Aysever'e de teşekkür etmek gerek.  Umarım en kısa zamanda tekrar böyle bir program hazırlar, ama daha güzel bir saatte ki gençler ve çocuklar da keyifle izleyebilsin.

Herkese güzel pazarlar.

Yeni Kek Kalıplarım

Bir süre önce Arda'nın Mutfağı programında Air Bake kek kalıplarını görmüştüm. Tefal firmasının kalıpları. Kek yapmasını da yemesini de seven bir kişi olarak bir de bu kalıbı denemek istedim.

Dün kek kalıplarımı alıp eve geldim.  Birkaç çeşidi var.  Ben dikdörtgen ve yuvarlak olanlarından aldım.  Bir adedi 49 TL. Ama bu ara kampanyaları varmış.  Bir alana ikincisi bedava. Yani böylece bir tane almak isterken iki kalıbım oldu.  Bu sabah hemen denemek istedim.  Elmalı kakaolu bir kek yaptım.  İlk olarak dikdörtgen olanı kullandım.

Biraz uzun sürede pişti.   Belki baştan ısıyı biraz daha fazla ayarlamak gerekiyor olabilir.  Aslında çok daha güzel kabarmasını bekliyordum!!  Artık bir sonraki daha iyi olur diye düşünüyorum.

Genelde hep değişik kalıplar alır, sonra tekrar borcamlarıma dönerim.  Bakalım ikinci kullanışım belki daha başarılı olur.



 
                                                                                                                                                                           

Yün Örüyorum.....

Nihayet kışımız geldi.  Dün dışarıdaki işlerimi hallederken yün örme isteği duydum aniden.  Her sene kış gelince bir şeyler örmek isterim.  Bu sene kendime bir yelek örmek istedim.  Hep gri, siyah, bej gibi renkler giydiğimden bu sefer değişik bir renk almak istedim.  Örerken bir de eğlenceli olmalı. Her zaman yüncüye gittiğimde uzun süre kararsız kalıp sonra da yine klasik bir renk alıp çıkarım.  Bu sefer nedense hem çabuk seçtim hem de değişik bir renk oldu.

 Aslında gerçeği söylemek gerekirse pek yelek giyen bir kişi değilim!!!! Yine de örmekteyim artık bitince göreceğiz giyebilecek miyim...

Hemen de örmeye başladım.  Arkası düz önü biraz motifli olacak.  Bitince paylaşırım.  Bakalım nasıl olacak!!

Öğretmenler Günü Kutlması

ATA'mızı Anıyoruz........

    Ata'mızı Saygı ve Sevgi ile anıyoruz.  Kurduğun Cumhuriyet sonsuza dek yaşayacaktır........

İstanbul'un Yeni Konser Salonu

Zorlu Performans Sanatları merkezi artık performanslara başlıyor.  23 Ekim'de ilk performans ile perdelerini açıyor. İstanbul'da böyle güzel bir salonun daha açılması çok iyi oldu.  23 Ekimde İtalyan piyanist ve kompozitör Ludovico Einaudi ile sezona başlıyor Zorlu PSM.  Çok güzel bir salon olmuş.  İlk performansı izlemek için sabırsızlanıyoruz.  Kasım ayında Fazıl Say için biletler tükenmiş bile.  Bu yıl oldukça değişik performanslar var.  Ludovico ile başlayalım bakalım.  İşte salondan birkaç görüntü...

 fuayeden bir görünüş

Balkon ve duvarlardaki bu yapı akustiğin çok iyi olmasını sağlıyormuş.

Umarım güzel bir konser olur.

Bayramınız Kutlu Olsun

Herkese ailesi ve sevdikleri ile birlikte güzel bir bayram dilerim.  Sevgiler..........


***********

Liv Otel Akyarlar

Liv Otel Bodrum Akyarlar'da Karaincir Koyunda bir küçük otel.  Bu otel aslında daha önce Teknik Üniversitelilerin yaptırmış olduğu bir tesismiş.  Bu yıl Liv Otel olarak yenilenmiş ve konuklarını kabul etmeye başlamış.

Odaları çok temiz ve rahat.  Tesis aslında büyük değil ama zaman geçirilebilecek değişik köşeleri var.

Güzel vakit geçirilebilecek, kitap okunabilecek sakin bir köşe.

                                                                                                                 

Açık büfe çeşitleri fazla abartılı değil, kararındaydı. Keyifle yemek yenen bir restoran.

Havuz her ne kadar keyifli görünse de deniz varken havuza rağbet olmuyor.

Tesisin genel bir görünüşü.  Ağaçların arkasında tesisin kafesi...

.Akyarlar Turgutreis'e Bodrum merkezden daha yakın.  Minibüs ile 20-25 dakikada Turgutreis'desiniz.

Turgutreis girişi.

Marinadan birkaç görüntü...

Güzel bir tatil geçirdik.  Darısı başka bir beldede yeni tatillerin başına......

Heybeliada Gezisi

Uzun bir aradan sonra merhaba.  Bugün gündemde Heybeliada'dan çektiğim görüntüler var. 

 Ada iskelesine yanaşırken hemen solda Deniz Lisesi sizi karşılıyor.

Kapının önünden adanın yukarılarına çıkan yol

Ada'nın çarşı sokağından bir görüntü.                                                                            

Minik yatağında uyuyan kedi!

Heyamola kafe iskeleden çıkınca sahil boyunca yer alan kafelerden biri.  Buranın farkı serpme kahvaltısının olmas,ı diğerlerinde genelde sadece kahvaltı tabağı var.  Üstelik resimde görüldüğü gibi çiçekler içinde çok sempatik bir yer.

Faytonla yukarılara doğru bir gezinti.

Halki Palas'ın Begonvillerle kaplı bahçe kapısı.

Restorasyondan 2 yıl sonra yanan ve yine aslına bağlı kalarak yeniden inşa edilen Halki Palas.

 İçeri girdiğinizde nostaljik döşenmiş lobi ile karşılaşıyorsunuz.

  Bu da lobinin bir köşesinde ikamet eden papağan.

Balkona çıktığınızda tepede Eski Ruhban Okulunu görüyorsunuz.

Balkondan otelin bahçe ve havuzu.

Karşıda Maltepe sahili.

Balkonda kekimize ortak olan bir minik serçe.

Dönüşte yokuş aşağı olduğundan yürümeyi tercih ettik. Adanın güzel köşkleri ve yollarını yürüyerek seyretmek daha güzel.

İskelenin tam karşısındaki dondurmacıda dondurma yemeyi ihmal etmemek gerek.

Attığınız ekmek parçalarını havada kapan martılar eşliğinde Bostancı iskelesine geri dönüş.

Birkaç saatlik ada gezisi sanki günlerce şehirden uzak kalmışsınız gibi insanı dinlendiriyor.  Bir sonraki gezi Burgaz ada'ya.

Mezunlar Buluşması.

15 Haziranda eski mezunlar okulumuzda buluştuk.  Ülkemizdeki olaylar nedeniyle içimiz biraz buruk da olsa buluşmak iyi geldi. Akşamına da sadece bizim sınıf İstanbul Yelken'de akşam yemeği ile devam ettik.  Ancak o akşam büyük olaylar bizi oldukça üzdü.  Zaten sonra da fazla kalamadık, dağıldık.  Bu postu o nedenle o zaman yayınlamak istememiştim.

Okul bahçesinden çektiğim birkaç fotoğraf:

Her 5 yılda bir bu buluşma yapılıyor.  Yani bu yıl, sonu 3 ve 8 ile biten sınıflar buluştuk.  65inci yılını kutlayan mezunlar da vardı. Her sınıf için ayrı bir masa oluşturuluyor.  Açık büfe yemeklerimizi ve tatlılarımızı yedikten sonra, okul tiyatro salonunda toplanılıyor. Her sınıf tek tek sahneye çağrılıyor.  Sınıf sekreteri de bir konuşma yapıyor.  Ben okuduğum sıralarda okul sadece kız okuluydu. 20-25 yıl kadar önce kız-erkek karışık eğitime başlandı.  İlk zamanlarda sadece 1-2 erkek mezun oluyordu.  Biz ablalar da epey tezahürat yapıyorduk bu azınlıklara!!  Gerçi hala öyle ya!! Tabi en genç mezunlarda erkek sayısı epey artmış durumda.

Genelde masalar ve büfe bahçeye hazırlanırdı.  Bu sefer yağmur olasılığı olduğundan spor salonuna hazırlanmıştı. Tiyatro salonundaki bu tören bittikten sonra bahçede çaylarımızı içip dağıldık.


5 yıl sonraya daha keyifli ve sağlıklı buluşmak dileği ile..........Bu arada ben de 45 inci mezuniyet yılımı kutladım!!!