23 Şubat 2013 Cumartesi

Koşturma Arası Mola.......



Bu ara çoook yorgunum.  İstanbul kazan ben kepçe dolaşmaktayım.  Bir mesleki eğitim programı nedeni ile şu insanı çıldırtan İstanbul trafiğinde bir o tarafa bir bu tarafa dolaşıyorum.  Aslında güzel bir süreç, ama oldukça vakit alan ve yorucu bir süreç aynı zamanda.  Aklımda sürekli olmadık yemekler ve gezi programları dolaşmakta. Yapmaya vakit yok ya neler neler yapmak istiyorum..... Önümde yaklaşık 20 günlük bir dönem daha var. Sayılı gün çabuk geçer diyorum!!!!!.  Şimdilik güzel tarifleri ve gezileri okumakla yetinmekteyim

Yakında İstanbul Emirgan Parkı Lale bahçesinde bu güzellikleri görebilme hayaliyle....... Kokularını şimdiden hissedebiliyorum.





17 Şubat 2013 Pazar

Fırında Bal Kabağı Mücveri

Bal kabağı bizde çok sevilir.  Tatlısı da tuzlusu da beğenilir.  Bugün fırında mücver tarifi vereceğim.


Malzemeler:

4-5 dilim bal kabağı (orta kalınlıkta rende ile rendelenmiş)
5-6 adet taze soğan (yeşil kısımları dahil)
2 adet yumurta
5-6 yemek kaşığı zeytin yağ
1/2 bardak un (gerekirse miktar daha fazla olabilir)
tuz
karabiber
bir çay kaşığı kabartma tozu
1 yemek kaşığı kuru nane
İstenirse bir diş sarımsak ve kırmızı pul biber kullanılabilir.

Yapılışı:

Ayıklanmış kabak dilimleri yıkandıktan sonra rendelenir.  Taze soğanlar ince kıyılır. Diğer bütün malzemeler ilave edilip iyice karıştırılıp yağlanmış fırın kabına 2 cm den kalın olmamak üzere yayılır.
Daha önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında üzeri kızarıncaya kadar pişirilir.

Sıcak ya da soğuk yenebilir.  Üzerine yoğurt (ya da sarımsaklı yoğurt) koyarsanız daha güzel olur.

Afiyet olsun.











13 Şubat 2013 Çarşamba

Yaz Esintileri

Şubatı yarıladık, yaza hazırlık yapmak lazım.  Erken rezervasyon avantajları bizi bekliyor, ama hala karar veremiyoruz.  Herhalde Bodrum fikri ağır basacak.  Ama Bodrum'un neresi sorusu var bu sefer de. 
Bunları düşünürken biraz eski resimleri karıştırıyordum.  Alaçatı gezimiz aklıma geldi.  



İşte Alaçatı'nın güzel sokağı.  


Orada dolaşırken bir dükkanın arka bahçesinde gördüğümüz sakız ağacı.  Sakızı toplamak için altına bez asılıyormuş.  Sakız ağacı çok zor büyürmüş.  

Bu da Alaçatı'daki bir motelin bahçesi...

 
Ve Çeşme meydanından bir görüntü.
Bu meydanda cam işleri yapan bir sanatçı vardı.  Çok ilginç objeler yapıyordu.  

Neresi olursa olsun tatil her zaman güzel......










10 Şubat 2013 Pazar

Düdüklü Tencere Kullanmak...

Ben yemeklerimin % 90 ını düdüklüde yapıyorum.  Ama ilk evlendiğimde düdüklü tencereden çok korkardım.  Annem hiç düdüklü kullanmadığı için ben de kullanmaktan çok korkardım.  Sanki patlayacakmış gibi gelirdi.

Evlenip İzmir'e gittim.  Eşimin evinde kullanılırmış ve evde bir adet düdüklü bulunmaktaydı.  Ama ben korkumdan elimi süremiyordum.  Bir gün eşim dolaptan çıkartıp kullanmaya karar verdi.  Bana nasıl kullanılacağını gösteriyor annesinden gördüğü kadarı ile....Güya cesur ama tencere pıslamaya başlayınca biraz mesafeli, ama yine de belli etmemeye çalışmakta.  Ben ise mutfak kapısından izlemedeyim.  Düdüklü ile ilk muhabbetimiz böyle başladı.  Sonra giderek alıştım.  Kullandığım biraz eski bir düdüklü idi.  Yenisini biraz daha iyi bir marka aldık.  Çok daha emniyetli ve çok daha kısa sürede pişiriyor.  Örneğin sebze yemekleri 5 dakika, tavuk 15 dakika, kuru baklagiller 9 dakika gibi....Ben de çok mutluyum.
Aradan yıllar geçti ve İstanbul'a tekrar göç etmek gerekti.  Bir kaç kez aşure yapmış bir kişi olarak o gün de aşure yapmaya kalkıştım. Daha önceden ıslatılmış fasulye ve nohutları ayrı ayrı düdüklüde haşladıktan sonra buğdayları koydum.  Biraz da acelem var ailece çarşıya çıkacağız.  Buğdayları da haşlayıp, döndükten sonra gerisini hallederim diye düşünüyorum.  O arada içeri hazırlanmaya gidip tabi ki düdüklüyü unutuverdim.  Sonuç.......aşırı bir pısırtı duyup ta mutfağa koşmam bir oldu,  ama manzara moral bozucu idi!! Altını kısmayı unuttuğum için bütün buğdaylar mutfağa saçılmakta...Öyle ki mutfağa girip de ocağı kapatmak bile oldukça zor.  Tabi çarşı yattı.  Yapışkan hale gelmiş buğdayları etraftan temizlemek epey zamanımı aldı.

Ama çok uzun yıllar düdüklü kullanmakta olan bir kişi olarak sadece bu olayı yaşadım, o da benim hatamdı. Bu da hoş bir anı olarak kaldı.  Yıllar geçmesine rağmen gülerek hatırladığım bir olaydır. Ocağı zamanında kısınca her şey yolunda gidiyor.  Benim kabak tatlımı her kes çok beğenir.  Ben onu da düdüklü tencerede yapıyorum.  Kabağın cinsine göre 6-7 dakika arasında pişiyor.  Düdüklü tencerede yemek yapmayı seviyorum. Üstelik yakıttan da tasarruf oluyor. Her kese de öneririm.

9 Şubat 2013 Cumartesi

Ayvalı Kek

Geçen gün birkaç ayva almıştım.  Okuduğum bir tarifi yapacaktım.  Ayva çorbası...  Daha önce hiç duymamıştım, ilginç geldi.  Bazen ayvalı yemek yaparım, ayvalı ızgara sebze yaparım ama çorba nasıl olur diye düşündüm. Yapmaya kararlıydım, bir türlü fırsat olmadı.  Bugün o ayvalar kekin içine girdi. İşte tarifi...

Ayvalı kek için malzemeler:

3 yumurtanın sadece beyazı
1 tam yumurta
9 kaşık toz şeker (çok tepeleme değil)
9 kaşık un ( çok tepeleme değil - yarısı beyaz yarısı tam buğday unu kullanıyorum)
1/2 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1/2 limon suyu
2 yemek kaşığı zeytin yağ

2 ayva rendelenmiş
1 fincan rendelenmiş ceviz
1 tatlı kaşığı tarçın

Yapılışı:

Rendelenmiş ceviz ve ayvaları tarçın ile karıştırıp hazırlayın.
Yumurta, şeker ve vanilyayı çırpın, elenmiş un ve kabartma tozunu ekleyip kısaca karıştırın.  Limon suyu ve zeytin yağını ekleyip karıştırdıktan sonra ayva rendesini de katarak kaşıkla karıştırıp yağlanmış fırın kabına alın.

Daha önceden 170 dereceye ısıtılmış fırında 30-32 dakika pişirin. Yanına bir top sade dondurma da fena gitmez hani.

Afiyet olsun.




Ispanak Çorbası


Bu gün ıspanak çorbası yapıyoruz. Ispanak yemeyen çocuklar için de ideal!



Malzemeler:

1 demet ıspanak
1 büyük soğan
2 patates 
1 diş sarımsak
2 yemek kaşığı yulaf ezmesi
5 bardak su
2 yemek kaşığı zeytin yağ
tuz 
karabiber

Yapılışı:
Ispanak, soğan, patates ve sarımsağı kabaca doğrayın.  Diğer malzemeler ile birlikte tencereye (ben hep düdüklü kullanıyorum) koyun.  Piştikten sonra pürüzsüz oluncaya kadar blenderden geçirin.  Üzerine karabiber serpin.  

Afiyet olsun.















7 Şubat 2013 Perşembe

Baharatlı Kurabiye Resimleri

Baharatlı kurabiyelerim pişti.

Ben biraz küçük yapmayı seviyorum.  İstenirse daha kalın rulolar yapılabilir.

İşte resimleri.....






Baharatlı Kurabiye

Bugün, daha önce çok yaptığım bir kurabiyeyi yapmak istiyorum.
Baharatlı kurabiye.....Bu kurabiyenin en güzel yanı istediğinizde 15 dakikada hazır olması!
Bu kurabiye için birkaç çeşit baharat ve pekmez gerekiyor.

Malzemeler:

1/2 bardak şeker
1/2 bardak tereyağ-yumuşamış ama erimemiş (bunun bir kısmını zeytinyağ olarak kullanıyorum katı yağ fazla olmasın diye)
1 yumurta
1/4 bardak pekmez
2 1/2 bardak un
1/4 çay kaşığı tuz
1/2 çay kaşığı tarçın
1/2 çay kaşığı zencefil
1/2 çay kaşığı yenibahar
1/2 çay kaşığı kabartma tozu.

Fındık veya ceviz (üzeri için)

Yapılışı:

Yağ ve şekeri iyice karıştırın. Yumurta ve pekmez ilave edip tekrar karıştırın. Diğer kuru malzemeleri birlikte eleyip karışıma katın ve bir hamur elde edin.  Bu hamuru birkaç parçaya bölüp silindir şekline getirin (yaklaşık 2 cm çapında).  Yağlı kağıda sarıp buzdolabında bekletin. Aslında bu şekilde ben derin dondurucuya atıyorum.  Bir süre beklemesi gerek ki rahat kesilebilsin.  Biraz sertleşince 1,5 - 2 cm kalınlığında kesip fırın tepsisine dizin.  Üzerlerine bir fındık, ya da ceviz koyup, daha önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında 10
dakika kadar pişirin.
Şimdi benim hamurlar dondurucuda bekleme aşamasında, pişirince resimlerini ekleyeceğim.

Afiyet olsun.

Bu kurabiyenin en güzel tarafı pişirmeden bu hamur silindirlerini derin dondurucuda uzun süre saklayabilmeniz.  
İhtiyacınız olduğunda dondurucudan çıkartıp biraz oda ısısında bekletmeniz yeterli.  Hemen kesip pişirebiliyorsunuz.  Ben bazen bunu iki ölçü yapıyorum.  O zaman kurabiyelerim acil durum için hep hazır oluyor.  Deneyin beğeneceksiniz.
 

6 Şubat 2013 Çarşamba

Bir Blogger Çekilişi


Günaydın,
Bugün çok  erkenciyim.  Bir çok iş bittikten sonra bloguma baktığımda takip ettiğim bloglardan birinin yayınını gördüm. Resimdeki fincan ve soslukları vermek isteyen bir blogger var. Furkan Mert'in annesi...... Koşulları aşağıdaki linkten bulabilirsiniz. İyi şanslar.  Herkese güzel bir gün diliyorum.
http://ratatoule.blogspot.com/2013/01/hediye-cekilisime-buyrun.html



                                           

3 Şubat 2013 Pazar

Eski Dostlar... ve Kereviz Salatası........

Dün eski dostlar bir araya geldik.  Bir arkadaşımız öğrencilikte çekilmiş resimlerimizi getirmiş.  Resimlere bakmak hem keyifli hem de biraz buruk oluyor.  Kazalarda ya da hastalık nedeni ile kaybedilen arkadaşların resimlerine bakmak, insanın içini burkuyor.  Onları da rahmetle andık. Yine de o günleri hatırlamak güzel.  Unuttuğumuz güzel anılar da  tekrar canlandı.

Ama evine gittiğimiz arkadaşımızın ikramları, özellikle de sunumları çok güzeldi.  Bir tanesini söylemeden geçemeyeceğim.  Arkadaşımın bir kez daha ellerine sağlık.


Kereviz salatası yapmıştı.  Aslında benim de sık olmasa da yaptığım bir çeşittir. O pişirerek yapmış ben kendi yaptığım şekli anlatmak istiyorum.  Ama sunumu artık hep onun yaptığı gibi yapacağım. Size de anlatabilmek için kereviz alıp hemen yaptım.  Güzel görünmüyor mu?

Malzemeler:
2 orta boy kereviz
1 ekşi elma (ben golden kullandım)
1 limon
yoğurt (hepsini ancak karıştıracak kadar-istenirse yarısı yoğurt yarısı mayonez olarak kullanılabilir.  Ben sadece yoğurt kullanmayı tercih ediyorum)
1 tatlı kaşığı zeytin yağ
yarım çay bardağı kadar çekilmiş ceviz
tuz
karabiber
1 adet portakal
süslemek için birkaç dal dereotu.

Yapılışı:

Bir kaseye biraz yoğurt, tuz, karabiber ve çekilmiş cevizi koyup hazırlayın.
Kerevizleri ayıkladıktan sonra hemen limon ile biraz ovmak gerekiyor ki kararmasın.
Elmaları da kabuklarını soyduktan sonra kararmaması için limonla ovun.
Sonra kereviz ve elmaları fazla kalın olmayan rendeden geçirin. Hemen yoğurt olan kaba alıp karıştırın.  Yeterli olmazsa biraz daha yoğurt ekleyebilirsiniz. Zeytin yağ ve birkaç damla limon sıkıp iyice karıştırın.

Portakalı ince dilimler halinde kabuğu ile birlikte halka halka kesin.  Bu portakal dilimlerini bir servis tabağına dizin.  Her dilimin üzerine bir miktar kereviz karışımından koyun.  Üzerini küçük bir dal dereotu ile süsleyip servis yapın. Deneyin beğeneceksiniz.  Portakal ile birlikte yemek çok hoş oluyor.

Afiyet olsun.