30 Aralık 2014 Salı

2015.........



Herkese 2015 yılında, mutluluk, sağlık ve başarı diliyorum.  Ülkemiz için de çooook güzel bir yıl olması dileği ile.....



Mutlu Yıllar





19 Aralık 2014 Cuma

Aralık Ayı...Benim İçin Özel....

Aralık ayını sevmemin bir çok nedeni var.  En başta senenin son ayı olması. İyisiyle kötüsüyle bir yılı geçirip,  yeni bir yıla umutla baktığımız bir ay Aralık. Yeni yıla yaklaşma coşkusu ile her tarafın ışıl ışıl süslenmesi şehre farklı bir güzellik katıyor.


Bunların ötesinde Aralık ayının ailemiz için çok daha başka bir güzelliği var.  Bugün evliliğimizin 38 inci yılını bitirip 39uncu yılımıza başladık. Daha  nice sağlıklı yıllara diyorum....









16 Aralık 2014 Salı

Bal Kabağı...

Sevgili okurlarım, takipçilerim!!!!!  Uzun süredir bir çok yazı yazdım.  Yemek tarifi, gezi, hobi vs yani aklıma gelen o sıralar yaşadıklarımı paylaşmaya çalıştım.  Hepimiz yazılarımız okunduğunda çok mutlu oluyoruz.  Her kesin popüler yazıları vardır.  Ama benin en popüler yazım FIRINDA BAL KABAĞI MÜCVERİ. Çok yararlı bir sebze bal kabağı.  Çok da fazla çeşidi yapılıyor.  Gerçi ben eskiden sadece kabak tatlısı yapardım.  Fakat sonra çeşitlerimi artırdım.  Bal kabağı ile farklı tatlılar da yapmaya başladım.  Bir de tuzlulara geçtim.  Bal kabağı çorbası mesela çok güzel oluyor. O tarifi paylaşmadım galiba.  Ama fırında bal kabağı mücveri ise gerçekten en favori yazım ve tarifim.  Zaten tam da mevsimindeyiz.  Bol bol tüketmek gerek.  Yılbaşı yaklaşıyor.  Menüye ekleyin derim.  Benim listemin başında geliyor.  Bir de olmazsa olmazım nar salatası!

Daha tam yılbaşı menümü oluşturmadım ama bunlar olmalı mutlaka.
Herkese sevgiler.

15 Aralık 2014 Pazartesi

Joan Miro Sergisi


Joan Miro Kadınlar, Kuşlar, Yıldızlar sergisi bir süredir Sakıp Sabancı Müzesinde sergilenmekte.

Joan Miro (1893 - 1983) Bir İspanyol sanatçısı.  Barcelona'da doğan bu İspanyol sanatçı, ressamlığın yanı sıra heykel ve seramik ile de uğraşmış.  Bir takım objeleri toplamış ve onları birleştirerek yeni figürler, heykeller oluşturmuş.


Çok beğendiğim bir bronz heykeli vardı.  Ancak içeride resim çekmek yasak olduğundan resmini çekemedim.  Sergiyi gezmeye yuva çocuklarını getirmişlerdi.  Başlarında öğretmenleri onlara bir şeyler anlatıyordu.  Çok güzel bir şey tabi o yaştan müze, sergi gezmeye alıştırmak.  Keşke bütün okullar yapabilse!!!!!!!!!

Sakıp Sabancı Müzesini gezmeyi çok seviyorum.



Bahçeden Boğazı seyretmek bir ayrı güzel.



Yeşillikler içindeki bu çeşme de çok güzel bir köşe oluşturmuş bahçede.



Boğaz yolunda Sabancı Müzesine giderken bu ağacı gördük. Ne kadar güzel bir ağaç, tüm yaprakları aynı tonda sarı. Ne ağacı olduğunu bilemedim. Sizlerle paylaşmak istedim bu güzel görüntülü ağacı.


13 Aralık 2014 Cumartesi

Müzikal Oyun Hakkında

Bir önceki yazımda gideceğimi söylemiştim.  Zorlu'daki müzikli oyun Seni Seviyorum. çok güzeldi. Çok güldük.  Daha önce güzel yorumlar duydum demiştim.  Aslında fazla beğeni duyduğumda açıkçası biraz düşünürüm.  Acaba abartılıyor mu diye.  Ama bu öyle değil.  Gerçekten çok güzel. Özellikle Defne Koldaş çok başarılıydı.  Ben beğendim.  Bir gününüzü ayırıp gidin derim.


İyi hafta sonları..................

12 Aralık 2014 Cuma

Seni Seviyorum Mükemmelsin Şimdi Değiş...

Bugün sanki sabah hiç olmuyor.  Hava çok kapalı ve sürekli yağmur yağmakta.  Aslında çok da şikayet etmemek gerek. Yer altı sularımız besleniyor,  bitkiler gıdalarını alıyor,  barajlarımız da doluyor sonuçta.  Ama biraz sanki çok uzun bir zaman oldu, hep hava karanlık.  Arada bir açsa fena olmayacak.  

Seni Seviyorum Mükemmelsin Şimdi Değiş  Zorlu PSM'deki müzikli oyunun adı.  Bu akşam gitmeyi planlıyoruz. Çocukluğumdan beri yağmur ya da kar yağdığında, sinema, tiyatro gibi etkinliklere gitmeyi severim. Bakalım bu akşamki oyun nasılmış?  Sene sonuna kadar sürecek bir oyun.  Perşembe ve cuma günleri oynanıyor.  Aslında Zorlu psm'de etkinliğe gitmeyi seviyorum. Otopark sorunu yok.  Rahat yer bulunuyor.  Islanmadan, şemsiye taşıma sorunu olmadan salona çıkma rahatlığı da bir avantaj tabi.  En güzeli de biraz erken gidip AVM'de zaman geçirmek, bir şeyler atıştırmak.

Bu oyun için güzel yorumlar duydum.  Bakalım gerçekten güzel mi?  Yarın sizlerle paylaşırım. İnternet sitesinde gördüm. Bu oyuna bilet alanlar Jamie's Italian restoranda özel müzaikal menüden yararlanabiliyormuş.  

Bu akşam gidenlere iyi seyirler......






7 Aralık 2014 Pazar

İtalyan Restoran

Emniönü'nün nostaljik dokusu içinde farklı bir yer gözünüze çarpıyor.  Kapısında güler yüzlü bembeyaz önlükler içinde garsonların beklediği bir cafe-restoran.  İçeri girince kocaman bir yılbaşı ağacı sizi karşılıyor.  Üstündeki süsler insanı keyiflendiriyor.  Zaten Aralık ayını çok seviyorum.  Her yer ışıl ışıl oluyor süsleniyor.  


İçerisi tertemiz güzel sade dekorlu ama rahat ve sıcak görünüşlü geldi bize.  





Güzel pizzaları vardı.  Tatlılar da insana fena göz kırpıyordu vitrinden.  Ama kendime hakim olmayı başardım!!!

Yolunuz oralara düşerse bir deneyin derim.  Keyifli bir yer.

Tekrar iyi pazarlar................




Eminönü Gezisi devam....



Vapur öğrencilik yıllarımda hayatımın bir parçasıydı.  Orta okul yıllarım Boğaz vapurlarında geçti.
Yolculuk 45 dakika sürerdi.  Yani tam bir ders saati!  Oturacak yer bulduğumda hemen kitaplar defterler çıkar ders çalışırdım.  45 dakikalık yolculuk boyunca genelde matematik, geometri gibi dersler biterdi. Tabi çalışmalı dersler pek olmuyor o kalabalıkta.  Sadece kalabalık değil bir de vapur satıcıları var malum.

" Şu elimde gördüğünüz..........." diye başlayan cümlelerle tarak, makas, mutfak aleti ve daha neler neler pazarlanırdı.

O zamanlar vapurda satış yapmak yasaktı.  Vapur görevlileri ile satıcılar kovalamaca oynarlardı.

Kadıköy vapuru çok daha kısa sürmesine rağmen orada da ne satışlar yapılırdı.  Tabi o gelenek hala devam etmekte.  Bu seferki gezilerimizde hep satıcılar dolaştı.  Bir fark artık görevliler koşturmuyor satıcıların peşlerinde, rahat rahat satışlarını yapıyor satıcılar.  Son gün çok güzel kemençe çalan ve çok güzel sesli bir delikanlı vardı.

Bu satıcıları görünce ortaokula gittiğim dönemde vapurdaki bir küçük kız geldi aklıma.  8-10 yaşlarında bir kız çocuğu elinde birkaç paket kağıt mendil, (o zamanlar kağıt mendiller yeni yeni piyasadaydı!!!!) satış yapıyor.  Yanımda oturan bir teyze kızı çağırdı ve bir paket istedi, parasını verdi.  Sonra da paketi tekrar kıza verdi "al bunu tekrar satarsın" diye. Kızın davranışı çok güzeldi "ben dilenci değilim teyze satış yapıyorum.  Ya bu paketi al ya da paranı geri vereyim" dedi. Kızın bu davranışı çok hoşuma gitmişti.

Aslında ben hiç alış veriş yapmıyorum küçük çocuklardan.  Onlar okul çağındalar.  Eve para götürünce büyükleri onları daha çok çalıştırıyor.

Herkese iyi Pazarlar............





Nostaljik Gezi

Üniversite çağlarında her gün gördüğüm Eminönü, mezuniyet sonrası artık arada sırada ziyaret ettiğim bir yer oldu.  Uzun zamandır da gitmiyordum o taraflara.  Son zamanlarda bende bir Eminönü ve Mısır çarşısı hasreti vardı ki sormayın.  Her gün eşimle plan yapsak da bir türlü kalkınıp gidemedik.  Onca güzel havayı geçirdikten sonra, geçtiğimiz hafta 3 gün üst üste gitmem gerekti. Kısmet işte.  Tabi yağmurlu ve soğuk havada gezmek pek keyifli olmasa da yine de çok güzel geldi bana vapura binmek ve Eminönü, Mısır Çarşısı'nda dolaşmak.  Tabi bir gün de Çemberlitaş 'a  çıktık. Biraz yorucu oldu ama değdi.


Eskiden Mısır Çarşısı daha kapıya yaklaştığınızda mis gibi baharat kokardı.  Sadece baharatçı değil, giyim mağazaları, dükkanları da bulunurdu.  Artık hiç o havası kalmamış.  Tabi yine baharatçılar var ama kuyumcular ve hediyelik eşyacılar ön plana geçmiş.  O meşhur ve güzelim iştah açan baharat kokusunu da alamadım.  Biraz hayal kırıklığı olsa da yine de görmek güzeldi.  

Girişin yan tarafında çiçek pazarı halen var.  Ben çocukken babam oradan baharda domates, biber, fasulye, salatalık  vs. gibi fideler alır, evimizin bahçesine dikerdi.  Oradan toplanan domates ve diğer sebzelerin tadına doyum olmazdı. Özellikle bir domates canavarı olan benim için büyük mutluluktu.


Gelelim yine Eminönü'ne.  Malum en meşhur yerlerden biri Nimet Abla milli piyango gişesi.  Eh bir de yılbaşı yaklaştığı için önünde kuyruklar uzamaya başlamış.  Biz de şansımızı denemeden geçmeyelim dedik.  Artık bakalım 1 Ocak'ta çığlık atar mıyım?   Nimet Abla gişesinin ünü malum, Mersin'den bilet almaya gelen bir aile vardı yanı başımızda.  Umutla birlikte biraz da eğlence milli piyango.  Ya çıkarsa!!!!! Herkese bol şans.............




30 Kasım 2014 Pazar

Sinema Günü

Kahvaltıdan sonra kızım sinemaya gitmeyi teklif etti.  Hafta sonu gösterime başlayan Hadi İnşallah filmine gittik.  Hani Murat Boz'un filmi.



Sinema evimize yakın olmasına rağmen biraz erken çıkalım dedik.  İyi ki de öyle yapmışız.  Sanki evde oturmak yasaklanmış gibi bütün insanlar sokaktaydı.  Hele Sinemanın olduğu AVM felaket kalabalıktı.  Neyse son dakika salona girmeyi başardık.  



Keyifli, eğlenceli bir filmdi.  Ailecek hoş bir pazar aktivitesi oldu. Çok harika bir film olmamakla birlikte hoşça vakit geçirdiğimiz için güzeldi.  Murat Boz'u severim, esprili efendi ve hoş bir insan. Ama bence film olayı pek olmamış.  Tabi bu benim fikrim.  Belki filmin konusu ve işlenişi nedeniyle ve tabi ilk filmi olmasından biraz olmamış gibi geldi bana.  Bence şarkı söylemeye devam.........





Kitap Okuma Zamanı...

Haftalar önce kızım Ayşe Kulin'in son kitabını almıştı bana.  "Handan" .


Bir türlü okuma fırsatı bulamamıştım.  Hızlı bir şekilde kitap okuma günlerine geri dönüyorum!!!!!!

Güzel bir başlangıcı var kitabın.  Ayşe Kulin'in kitaplarının hepsini okudum.  Son birkaç kitabı pek hoşuma gitmemişti.  Birbirinin tekrarı gibiydi.  Gibi değil öyleydi. Bu oldukça farklı başladı.   Bakalım gerisi nasıl gidecek.
Herkese iyi pazarlar.

  

29 Kasım 2014 Cumartesi

Basit Salataya Küçük Dokunuş

Uzun zamandır biraz fazla çalışıyordum.  Bu nedenle sevgili blog'umla fazla ilgilenemedim.  Ama artık çalışma tempomu epey azalttığımdan çok daha fazla ilgi gösterebilirim bloguma.  Bir de takipte olduğum blogları daha fazla okuyabilme zamanım olacak.

Bugün İstanbul yine kasvetli.  Dün öğlen aniden hava açınca bunu değerlendirip biraz yürüyüş yaptık eşimle.  Bu sabah yine gri bir güne uyandık.  Ne yapalım kış işte hakkını verecek, bir de tabi barajlarımız için de gerekli.

Neyse bu uzun girişten sonra basit salatama geçeyim.

Bir adet kıvırcığı doğrayıp, üzerine de maydanoz ve dereotunu ince ince doğrayıp karıştırın.
Üzerine de bolca kuru üzüm koyun.  Belki üzüm koyanlarınız vardır.  Ama benim küçük dokunuşum bu üzümler.  Üzerine de tabi zeytin yağ, limon, tuz, karabiberden oluşan sosu döküp karıştırınca lezzetli salatanız hazır.



Afiyet Olsun........

27 Kasım 2014 Perşembe

Eskiden Kalanlar

Bugün keyifsiz bir günümdeyim.  Uzun zamandır havanın kasvetli görünümü belki de bunda etkilidir. Bazı günler insan neye elini atsa her şey yolunda gider.  Bazı günler de el attığın her iş ters gider ya. İşte bugün aynen öyle bir gün benim için. Her şey ters gitmekte.  Ama uzun zamandır yazmadığım bloguma  biraz yazarsam belki bir şeyler değişir dedim.
İstanbul'un bu kasvetli gününde bir de ben iç karartmadan herkese kocaman bir günaydın ve yazıma geçiyorum.

Biraz eskileri karıştırınca yıllar önce yaptığım tezhipler geldi aklıma.  Uzun yıllar önceydi (yakın gözlüğü takmaya başlamadığım günler!!!!)  Cerrahpaşa Tıp Fakültesindeki Dr. Süheyl Ünver Hocamızın nakışhanesindeki kurslara katılmıştım.  Bir yıl kadar gittim.  Tek kıldan!!! oluşan fırçalarımızla bir şeyler yapmaya çalıştık.  Tabi çok ilkel resimlerdi benimkiler.  Benim yaptıklarım biraz derinlerde olduğundan başka bir gün paylaşırım sizlerle.

Kurstaki grubumun çok zarif bir hocası vardı ve hocamızın çok güzel minyatürlerinden almıştım.  Bir tanesini sizlerle paylaşmak istedim.


Süleymaniye Kütüphanesinde araştırdığı resimlerden bir derleme yapmış.  Jale Hanımın ellerine sağlık diyorum.  Çok güzel değil mi?  





10 Kasım 2014 Pazartesi

Ata'mızı Saygı ve Özlemle Anıyoruz...

Bu sene de sahildeki saygı zincirine katıldık eşimle.  Sabah evden erken çıkmamıza rağmen, çok aşırı trafik yüzünden epey heyecan yaşadım yetişemeyeceğiz diye.  Ama sahil yoluna geldiğimizde saat 9:00 gibiydi.  Neyse yetiştik ve hemen zincire dahil olduk.

Saygı ve Minnetle Anıyoruz.




Saygı duruşundan sonra sahilde jet-skilerle gösteri yapan bir grup.


8 Kasım 2014 Cumartesi

Bir Çağan Irmak Filmi ............

Çağan Irmak'ın filmlerinin hastasıyız.  Geçen hafta kızım görmüştü "Unutursam Fısılda" filmini.  Biz de eşimle dün gittik.
                                           
Çok güzel bir filmdi.  Cast harika, hele müziklere bayıldım.  Kenan Doğulu'nun da ellerine sağlık. Konu çok güzel işlenmiş.  Hiçbir sahne gereğinden fazla uzatılmamış,  hiç sıkılmadan keyifle izlenen bir film.  Zaten Çağan Irmak filmleri bizim vazgeçilmezlerimiz.  Dedemin İnsanları mesela harika bir öyküydü.  Yanılmıyorsam zaten o kendi dedesinden ve hayatından alınma bir konuydu.
  1.                
Işıl Yücesoy'un gençliğini oynayan kişi de ne kadar benziyordu. Sanki gerçekten Işıl Yücesoy'un gençliği gibi. Kısacası görülmesi gereken bir film. Tabi yanınıza mendil almayı unutmayın. Benim gibi hemen ağlayanlardansanız gerekli.  Çoook duygusal ve çoook güzel bir filmdi.  Ellerine sağlık Çağan Irmak, darısı yenilerinin başına.

Artık kalkmam gerek.  Sınıf arkadaşlarımla buluşma zamanı.........















29 Ekim 2014 Çarşamba

20 Ekim 2014 Pazartesi

Limonata Kafe..


Caddebostan'da yeni bir kafe açılmış.  Limonata kafe... Dekoru çok hoş, insanın hemen içeri giriveresi geliyor.  En azından eşimle beni içeri çekiverdi.  Bir hafta olmuştu açıldığı.  Her şey pırıl pırıldı.  Bir çay içmek için oturduk......




Dekorasyonu çok hoşuma gitti.  Masalar iskemleler hepsi farklı farklıydı.  Bu kadar farklı olmasına rağmen gözü hiç yormayan sempatik bir görünümü vardı.  


Ortadaki tel dolap ta bir ayrı güzellik katmış.  Bu güzel dekor ortamında keyifle çaylarımızı içtik. Ancak biraz fazla fiyatlı bir yermiş.  Bir bardak çay 5 TL!! 



























9 Ekim 2014 Perşembe

Beauty and The Beast...........

Dün akşam Güzel ve Çirkin Müzikali Zorlu PSM'de başladı.  Geçen seneden beri beklemekteydim. Dün ilk gecesiydi. Eşimle birlikte gittik. Çok beğendik.  Kostümler, danslar, dekor insanı masalın içine çekiyor.

Çocukluğumuzda şimdiki gibi resimli çocuk kitapları yoktu. İngilizce resimli çocuk kitaplarını kitapçılarda bulmak mümkündü. Beauty and The Beast de onlardan biriydi.  Sahnede müzikali izlerken sanki o kitaptaki resimler canlanmış gibiydi.  Çoook beğendim.


26 Ekim'e kadar gösterimde.  Bence kaçırılmaması gereken bir müzikal.



Gösteriyi izlemek için gittiğimizde bir de kırmızı evle karşılaştık.  Fuayede kocaman bir ev oluşturulmuş.  Japon bir sanatçının yaptığı bu ev kırmızı yünle örülmüş.


Merdiven başına yapılan bu evin içinden geçiyorsunuz.


Görülmeye değer..










5 Ekim 2014 Pazar

İlk Lor Deneyimim...

Güzel bir bayram sabahı ve ben lor yapmaya niyetlendim. Nadir de olsa lor ile birşeyler yapmayı severim.  O zaman da çarşıdan lor alarak yapardım.  Nasıl yapıldığını teorik olarak bilmeme rağmen hiç denemek aklıma gelmemişti.

Geçen hafta Mucize Lezzetler'de lor yapıldı.  Ben de hemen heveslendim.  Market alışverişine çıktığımızda hemen bir litrelik, hem de organik ve light süt aldım.  Bu sabah itibariyle ilk deneyimim gerçekleşti.  Çok da güzel oldu.

Yapılması da çok kolay.


:
Malzemeler:

  • 1 litre süt (ben yağsız sütle yaptım)
  • 1/2 limon suyu (küçükse bir limon suyu)


Sütü bir tencereye koyup kaynatıyorsunuz.  Kaynamaya başladığında limon suyunu ekliyorsunuz. Ateşi biraz kısıp biraz karıştırdığınızda lor oluşuyor.  Bir kevgir kepçe ile toplayıp süzgece alıyorsunuz.  Biraz süzülünce tabağa alıp üzerine çörek otu serpiyorsunuz.  Hepsi bu kadar.



Afiyet olsun...



13 Eylül 2014 Cumartesi

Airigami......

Bu kelimeyi, daha doğrusu bu sanatı bugün öğrendim.  Airigami havayı katlayıp şekillendirme sanatı imiş.

Süper bir sanat hem de o kadar çabuk yapıyorlar ki.  Bayıldım.

Bugün Palladium AVM'de işimiz vardı, eşimle gitmiştik.  Birinci kata çıkınca sürpriz bir tablo ile karşılaştık.


Kocaman bir ağaç ve altında kucağında kitabı uyuklayan bir lady!!



Bu uzun balonları kıvırarak şekil yapıyorlar, hep görüyorum, ama bu kadarını hiç görmemiştim.



 Koridorlar, tüneller yapmışlar.  Daha doğrusu sürekli bir şeyler yapıp ilave ediyorlar.  Herhalde hafta sonuna yetiştiriyorlar.  Yarına bitmiş olur.


Miki hanım da çok şekerdi.


Bu da kocaman bir tırtıl.  Kocaman bir mantarın üzerine yerleşmiş. Mantarı fazla görüntüleyememişim.




Bu resimde arkada mantar da görünüyor.

İstanbul'da, Anadolu yakasında olanlar bence mutlaka çocuklarınızı götürün.  Biz yetişkinler bile çok keyif aldık.  Birçok olumsuzluklar içinde biraz da olsa hayata renk katıyor.  Görülmeli....





29 Ağustos 2014 Cuma

Zafer Bayramımız Kutlu Olsun




Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu zaferi bizlere armağan eden İstiklal Mücadelemizin bütün kahramanlarını minnet ve şükranla anıyoruz.  






24 Ağustos 2014 Pazar

Bodrum Günlükleri - Yahşi ve Bitez Sahilleri

Bodrum tatilimizde Yahşi ve Bitez sahillerini de gezdik.
Yahşi sahilinden gece görünüşü.  Artık deniz ve güneş yerini dinlenme ve beslenmeye bırakmış. Ertesi güne hazırlık...


Bitez Dondurmacısı sahilin en kalabalık yeriydi.


Dondurma yemeden geçemedik.  Ancak ben Mado dondurmasını tercih ederim....

Ertesi sabah güneşin doğuşu çok güzeldi.  Her zaman denize sabah erken girmeyi severiz.  Öğlene kadar deniz faslını bitirdikten sonra Bitez sahillerine doğru yola çıktık.


Hava çok sıcaktı o gün.  Yolun böyle boş görünmesine bakmayın


Bu resimde görüldüğü gibi herkes kumsalda minderlerin üzerine yayılmış durumdaydı.


Yolun sonunda Bitez Han Beach Hotel diye bir otel vardı.  Daha önce bu otelde kalan arkadaşlarımız oradan memnun kalmışlardı.  Belki bir sonraki Bodrum gezimizin durağı orası olur.....