23 Ocak 2015 Cuma

Kırık Tabaklar !!............

Bir arkadaşımızla, ailemizle ya da tek başımıza bir kafede, çay bahçesinde, restoranda vakit geçirmeyi seviyoruz.  Peki bunu insan neden yapar?  Çok dolaşıp yorulduğunda dinlenmek için, yemek yemek için, ya da arkadaşlarıyla sohbet etmek için.  Bazen de sadece oturup kitap okumak için.....  Her ne için olursa olsun, sonuçta oturduğumuz yerden keyif almak için otururuz.  O zaman da servisin güzel, yediklerimizin, içtiklerimizin temiz ve güzel olmasını isteriz.  Böyle olmalı ki keyif alalım.

Geçen gün eşimin gözlük işi için Bağdat Caddesine gitmiştik.  3 saat gibi beklememiz gerekti.  Biraz yürüyüş yaptık.  Tekrar git gel yapmamak için bir yerde oturup zaman geçirelim dedik.  Cook Shop'ta oturduk.  Hemen menüler geldi.  Arkasından bir sepet ekmek (ben Cook Shop ekmeklerine bayılıyorum) ve baharatlı zeytin yağ tabağımız geldi.  Dışı kırmızı içi beyaz küçük oval bir tabak. Buraya kadar çok güzel... Ama o güzel tabağın kenarında iki adet 2x2!!!cm boyutlarında kırık. Abartmıyorum gerçekten o boyutta iki adet oyuk.  Getiren çocuğa bunu değiştirmesini istedim. Neyse hemen düzgün bir tabak geldi.  Sonra yemek tabağı ve çay tabağı da aynı şekilde kenarları kırık geldi. Küçük çentik tolere edilir de bunlar kesinlikle kırık!

Bulaşık makinesine hızlı koyup aldıkları için oluyormuş diye izahta bulundu.  Biraz dikkat.... Hepsi bu.  Ben oraya keyif yapmak içim oturmuşsam düzgün servis görmek isterim.

Bir de epey önceydi Özsüt'te bir çay içmek için oturduk eşimle.  Gelen çay tabağı ve bardağı çizik içinde kalmış adeta buzlu cam.  İnsana kirli hissi veriyor.  Tam söylemeye niyetleniyordum ki yan masadaki hanım söyledi.  Ben de hemen takviyede bulundum komşu masaya.  Geçende gittiğimde yeni şıkır şıkır bardaklar vardı. Tabi hemen mutluluğumu belirttim.

Aslında tabi çalışanlara da çok iş düşüyor.  Biraz dikkat ve özen göstermek hem gelenleri mutlu eder hem de kuruma zarar verilmemiş olur diyorum.



Herkese keyifli günler......


20 Ocak 2015 Salı

Pembe ve Yusuf....

Okumakta olduğum Pembe ve Yusuf kitabını bitirdim.  Ben çooook beğendim. Öneririm. 


 
Hem çok hüzünlü hem de çok keyif alınarak okunan bir kitap.  Final bölümü da çok hoşuma gitti.  Bu arada daha önce okumuş olduğum Ayşe Kulin Kitabında olduğu gibi bu kitaptaki karakterler de başka kitap ile bağlantılıymış.  Issız Erkekler Korosu........




Hemen alındı ve bu akşam itibariyle bu kitaba başlıyorum. 


Herkese bol okumalı günler............










11 Ocak 2015 Pazar

Kanarya Beslemek........

Giysilerin, takıların, ev eşyalarının arabaların nasıl modası varsa, evcil hayvanların da modası var. Çocukluğumda evlerin çoğunluğunda kanarya bulunurdu.  Misafir geldiğinde tam konuşmaya başlarsın kanarya da muhteşem sesi ile sohbete ortak olurdu.  Ya da güzel bir müzik çaldığında hemen eşlik ederdi.

Bizim de evde kanaryamız, hatta kanaryalarımız vardı. Babam onları üretmeye merak salmıştı.  Bir ara tam 7 kanaryamız olmuştu.  Onların yumurtlamasını, yumurtadan minik yavruların çıkmasını izlemek çok eğlenceli olurdu.  İlk yavru çıktığında çok şaşırmıştım.  Civciv malum yumurtadan çıktığında tüylü, ponpon gibidir. Ben de o minicik yumurtadan öyle minik bir ponpon çıkacağını düşünerek heyecanla beklerdim.  Bir de çıktı ki!!!! Sadece kocaman bir gaga, tüyü yolunmuş tavuk gibi minik bir kuş ve üzerinde bir iki tane tüyümsü kıllar.  Çok hayretle izlemiştim bu çıkanı.  O zamanlar ilk okul çağlarındaydım.  Çok hayal kırıklığına uğramıştım.  Ama sonra onu anne kanaryanın beslemesi ve giderek o yavrunun büyümesini ve tüylenmesini izlemek çok keyifli olurdu.



15-20 gün içinde güzel yakışıklı bir kanarya olmaya namzet hale gelirdi.  Şimdilerde pek görmüyorum kanarya .besleyen  En azından benim çevremde hiç yok.  Pet shop'larda varsa da yine de çok fazla değil.  Aslında kanarya bakmak biraz zor bir iş.  Kafesin temizlenmesi.  beslenmesinin, yıkanmasının takibi.  Arada kuş yemi haricinde yumurta, yeşillik vs gibi beslenmelerin verilmesi...
Bu zamanın koşturmasına pek uymuyor.. 



7 Ocak 2015 Çarşamba

Kar Manzaraları.....

Bir süre önce harika bir tipi ile birlikte, 5 dakika içinde her yer bembeyaz oldu.  Bu sene kar görmedik demeyelim.  Tabi bunu İstanbul için söylüyorum.



Harika bir yağıştı. Bu kar barajlarımız için de iyi tabi. Ama tamam artık yeter diyorum!!!





6 Ocak 2015 Salı

Ucuzlukta Alışveriş....

Ucuzluk dönemlerinde alışveriş yapmayı kim sevmez.  Beğendiğimiz ürünleri neredeyse yarı fiyatına almak çok keyif veriyor insana.

Gerçi ben kalabalıkta pek sağlıklı alışveriş yapamam.  Sakin sakin bakmalıyım.  Yani alırım ama ya beden yanlış olur, ya da çok da istemediğim bir ürünle eve dönmüş olurum.

Özellikle bayram, yılbaşı gibi özel günlerden sonra ucuzluk yanı sıra bir de alınan hediyelerin beden uymaması ya da değiştirip başka bir ürün alma gibi durumlar olduğundan anormal kalabalık oluyor mağazalar.  Bu yılbaşı sonrası ben de beden değişimi için gitmek durumundaydım.

Palladium AVM  anormal kalabalıktı.  Tabi hava soğuk olunca da dışarılarda dolaşmak yerine AVM çok iyi geliyor insana.

Esas paylaşmak istediğim konuya gelince, tezgahlar ve soyunma kabinlerinin durumu.  Ben yaştakiler bilirler, eskiden dükkanlarda ürünler naylon poşetlerinde raflarda düzgün bir şekilde bulunurdu. Hatta bir kazağa baktığımızda, almak istiyorsak genelde dükkan sahibi açılmamış poşeti verirdi.  Oysa şimdi her şey açık askıda ya da tezgahların, masaların üzerinde.  Müşteri rahatça bunları açıp bakabiliyor.  Ancak neden düzgün bir şekilde koymak yerine pazar yeri tarzında darmadağın bırakılıyor?  Hele bir de soyunma kabinlerinin hali......Sırasında 5-6 parça alıp içeri denemeye giriyoruz.  Çıkışta neden onları alıp görevliye vermiyoruz?  Bizden sonra gelene saygısızlık olmuyor mu?  Denediği bir ürünü almak istemeyenler neden alıp dışarıdaki görevliye vermiyor, ya da oradaki masaya bırakmıyorlar?  Bazen kabine girdiğimde orada bırakılmış eşyaları ben toplayıp görevliye verip sonra ben deneme için giriyorum. Arkamda da bir şey bırakmamaya özen gösteriyorum.  Arkamdan gelen kişiye bir de orada çalışanlara karşı biraz daha saygılı olmak adına...Bir de yerlerde dolaşan giysiler!!  İnsan üzerine giymek istemiyor.  Zaten eve gelince temizlenmeden rahat edemiyor insan.

O ürünler emek verilerek bizler için üretiliyor.  Ben bir ürünü deneyip beğenmemiş olabilirim, ama bir başkası onu belki çok severek alacak.  Yere düşmesine, hatta üzerine basılmasına!!! son derece üzülüyorum.









5 Ocak 2015 Pazartesi

Blog düzenlemesi........

Blog sayfamın görüntüsünden uzun zamandır mutlu değilim.  Epey bir süre önce blog sayfamda bazı sorunlar oldu.  Bir türlü de kendim düzeltemiyorum.  Sorunlardan biri takipçi sayım değişmiyor. Oysa yeni takipçilerimin olduğunu biliyorum. Friendconnect'te sorun var gibi bir laf çıkıyor karşıma biraz düzeltme çabasına girdiğimde.
Bir de sayfa görüntüsünü de değiştirmek istiyorum. Kısacası bir blog tasarımcısı yardımına ihtiyacım var diye düşünüyorum.
Bu yılın programında blog sayfamın yenilenmesi de var.  Blog konusunda yardımcı olabilecek yani Blog Tasarımcısı arkadaşları bekliyor olacağım!!!

Bu yıl için daha çok planlarım var.  Bakalım hangisi nasıl gerçekleşecek!!! Umarım bütün isteklerim gerçek olur.

********

Yoğun kar geliyor anonslarına karşılık biraz sıcak bir görüntü iyi gelir.............


Okuma Yılı.....

Yeni yılın ilk haftasına merhaba.  Umarım herkes ve özellikle ülkemiz için çoooook hayırlı ve güzel bir yıl olur.

Kitap okumayı seviyorum.  Ama bazen ara verince geri dönüş biraz zaman alıyor.  Hele bir kitabın yarısında kaldıysam pek fena oluyor.  Çok heyecanla başladığım Handan kitabına bir süte ara vermek zorunda kalmıştım.  Sürekli hareket halindeydim çünkü. Ama sonuçta okuma sürecine geri döndüm ve dün akşam itibariyle kitabı bitirdim.  Okumayanlarınız varsa öneririm Ayşe Kulin'in son kitabı olan Handan'ı.




Yeni kitabım Canan Tan'ın. 



Daha henüz başlamadım.  Bir kitabı bitirdiğim zaman o kitaptaki karakterlerle çok yakınlık oluşturuyorum.  O nedenle biraz aralık bırakmak gerekiyor.  Bundan dolayı akşam bitirdiğim kitaptan sonra hemen başlamak istemedim.  Bugün başlıyorum.  Kendime bol kitaplı bir yıl olmasını diliyorum.  Kitap önerileriniz varsa bekliyorum.............