7 Aralık 2014 Pazar

Eminönü Gezisi devam....



Vapur öğrencilik yıllarımda hayatımın bir parçasıydı.  Orta okul yıllarım Boğaz vapurlarında geçti.
Yolculuk 45 dakika sürerdi.  Yani tam bir ders saati!  Oturacak yer bulduğumda hemen kitaplar defterler çıkar ders çalışırdım.  45 dakikalık yolculuk boyunca genelde matematik, geometri gibi dersler biterdi. Tabi çalışmalı dersler pek olmuyor o kalabalıkta.  Sadece kalabalık değil bir de vapur satıcıları var malum.

" Şu elimde gördüğünüz..........." diye başlayan cümlelerle tarak, makas, mutfak aleti ve daha neler neler pazarlanırdı.

O zamanlar vapurda satış yapmak yasaktı.  Vapur görevlileri ile satıcılar kovalamaca oynarlardı.

Kadıköy vapuru çok daha kısa sürmesine rağmen orada da ne satışlar yapılırdı.  Tabi o gelenek hala devam etmekte.  Bu seferki gezilerimizde hep satıcılar dolaştı.  Bir fark artık görevliler koşturmuyor satıcıların peşlerinde, rahat rahat satışlarını yapıyor satıcılar.  Son gün çok güzel kemençe çalan ve çok güzel sesli bir delikanlı vardı.

Bu satıcıları görünce ortaokula gittiğim dönemde vapurdaki bir küçük kız geldi aklıma.  8-10 yaşlarında bir kız çocuğu elinde birkaç paket kağıt mendil, (o zamanlar kağıt mendiller yeni yeni piyasadaydı!!!!) satış yapıyor.  Yanımda oturan bir teyze kızı çağırdı ve bir paket istedi, parasını verdi.  Sonra da paketi tekrar kıza verdi "al bunu tekrar satarsın" diye. Kızın davranışı çok güzeldi "ben dilenci değilim teyze satış yapıyorum.  Ya bu paketi al ya da paranı geri vereyim" dedi. Kızın bu davranışı çok hoşuma gitmişti.

Aslında ben hiç alış veriş yapmıyorum küçük çocuklardan.  Onlar okul çağındalar.  Eve para götürünce büyükleri onları daha çok çalıştırıyor.

Herkese iyi Pazarlar............





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder